Kabak Koyu Rehberi(Nerede?Nasıl Gidilir?Konaklama)

Kabak Koyu Gezi ve Kamp Rehberi içeriğimizden herkese merhaba.Türkiye‘nin önemli turizm merkezlerinden Fethiye, dünyanın en güzel yerlerinden biri benim için. Ülkemizin en güzel denizi Ölüdeniz’den Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu Likya Yoluna, Rodos Şövalyelerinin yaşadığı Şövalye Adasından, kendine has coğrafyasıyla Kelebekler Vadisine kadar bir çok güzelliğe haiz. Bu yüzünü size gösterdiği güzellikler, bunun haricinde nereye baksanız sizi kendisine hayran bırakan koyları, plajları, adaları ve doğası var.

Fethiye Muğla‘ya bağlı en güzel ilçelerden birisi. Yine tekrar kendisine gelmeniz için çokça sebep sunan Fethiye, turizmde bir dünya markası olacak kadar kıymetli ve özel. Kendisine vakit ayırmayı ihmal etmeyin, aceleye getirmeden keşfedin.

SPONSORLU

Sanırım yolculuğun kalanında Dalaman’dan bahsetmeyecek dahi olsak; Dalaman’ın havaalanına değinmeden olmayacak gibi. Ben hayatımda bu şekilde ferah ve iç açıcı bir havaalanı görmedim. Ne çok yeni ne de alımlı. Fakat gerek içinde yürümüş olduğunüz koridorlarının tamamının cam olması, gerekse bu camların haricinde yemyeşil bahçelerin olması farklı hava katıyor.Bir de üstüne ocakta geldiğine dahi ılıman bir havanın karşılıyor olması eklenince, Dalaman’a inince sanki kendisini tropik kuşakta gibi sezmek kaçınılmaz oluyor. Her neyse yolumuz Kabak’a çıkacak fakat iyi mi?

Kabak Koyu ile ilgili detaylı yazı için Kabak Koyu Gezilecek Yerler isimli yazıya bir göz atabilirsiniz.

Kabak’a varmanın rahat olduğunu söylemek mümkün değil. Uçaktan indikten sonra sizi 3 taşıt ancak Kabak’a ulaştırabiliyor.(biz transfere 150 TL verirseniz o ayrı fakat o vakit bile vadiye inmek için araç değiştirmeniz gerekiyor.) Önce Havaş ile kendinizi Fethiye otogarına atmanız gerek. Ama dikkat Havaşlar sadece Fethiye’ye gitmiyor, bizim benzer biçimde şuursuzluk yapıp Marmaris’e gidene atlamayın.(1 saaat ve 10 TL) Bu sefer de otogarın yanındaki Petrol Ofisi’nin önünden pek de sık geçmeyen Kabak dolmuşlarına biniyorsunuz ve 1 saatlik bir yolculuk daha.(7 TL) Ölüdeniz’den sonrasında dolmuş tırmanmaya başlıyor, Faralya’ya varıldığında ise yükseklik ve manzara çarpıcılığında zirveye ulaşıyor.(toplumsal hayatı hakkında bir fikrim olmasa da, gerçek üstü bir görünüm talebiniz varsa Faralya’da karşılık bulacaktır.) Faralya’dan 10 dk sonrasında ise vadinin tepesindeki Kabak köyüne geliyorsunuz. Bu noktada dolmuş yine sizi bırakıyor ve anladığımız kadarıyla köylülerin işlettiği vadiye inmek için kullanılan enstrumanlarla 5 dk daha sabretmeniz gerek.(fert başı 5 TL) bu arada sözde vadiye araç girişi yasak dense de, vadide çok sayıda özel araç görmüş olduğumüz de bir gerçek. Neyse yol esasen çok çok kötü, siz arabanızı tepede bırakın…

kabak koyu 4

her neyse, nihayet araç bizi Shambala’nın önünde bırakıyor. Hafifçe seyahat çarpmış malum, kendimizi koltuklara atıp buz gibi bir bira ile ödüllendiriyoruz bünyemizi. Daha önce gitmeyen birinin kafasında, ne kadar dinlerse dinlesin Kabak oturmuyor. Biz de nerede kalsak diye onca arkadaşa sorup, hindi benzer biçimde düşündükten sonra en garantili seçenek olarak Shambala’yı tercih ettik. Doğru birazcık pahalı(150 TL kişi başı) ama Kabak’ta tercih yaparken seçeneklerin iyi değerlendirilmesi şart.

Şöyle ki; Kabak esasen insanoğluın genel olarak kafasının “iyi” olduğu bir yer. Özellikle bazı mekanlarda bu durumun iyice ön planda olduğunu duymuştuk, aslına bakarsan gidince de bu bilgiyi doğrulamak işten bile değil. Bu kafayla gitmiyorsanız, birazcık rahatsız edici olabilir. Bir de genel olarak konaklamalarda camping mantığı var. Bence çok hoş fakat tamamen beklentiyle ilgili, zaten 2 hafta tatilim var birazcık keyfini çıkarayım diyorsanız pek tercih etmeyebilirsiniz. öteki taraftan “az para , çok vakit” öğrenci kafası var ise tercih edilebilir.

Öyle işte neticede bizler de Shambala’yı tercih etmiş oldu. öyleyse biraz onun hakkında mevzuşalım. Bir kez vadinin sırt tarafına konumlandığı için gerçekten her an hazzını çıkarabileceğiniz bir görünüm sunuyor size. Öyle ki, bu görünüm havuzdan, odalara hatta tuvaletlere kadar sirayet ediyor. Bunun üzerine son aşama keyifle ve özenle tasarlanmış takılmalık alanları ekleyince tadından yenmiyor. Ağaçları kesip sizleri tentelerin altında pişirmek yerine, ağaçların gölgelerinden faydalanıldığından, en güneşli saatlerde bile havuz başlangıcında serin serin tembellik yapmak mümkün. En güzel tarafı ise herkes aynı anda ortak alanları kullansa dahi, siz hala kendi kendinizeymiş şeklinde hissedebiliyorsunuz.

Yemeklere erişince, kesinlikle kötü diyemeyiz. Ancak 150 TL’lik fiyat insanoğlunun beklentisini biraz yukarı çekiyor şu demek oluyor ki. Bir de malum devamlı yanımızda bir şef ile gezdiğimızdan, yemekleri değerlendirmek konusunda birazcık sinir bozucu olabiliyoruz. O yüzden bize o denli bakmamak gerek, aslında yemekleri güzel diyebiliriz. Bir de vadinin merkezinde bulunmadığınız için içeceklerinizi mecburen otelden almanız gerekiyor. Tam bu noktada da fiyatların çok uygun bulunduğunu söylemek mümkün değil, fakat insan bu kadar keyifli vakit geçirirken bir biraya (hala tam kararlı olmasak da )12 TL vermek hiç koymuyor. Shambala denize öteki işletmeler kadar yakın olmasa da , manzaranın bir bedeli olarak düşünebiliriz. Sahile yaklaşık 5 dakikalık bir yol ile varıyorsunuz (sadece dönüş yolu yokuş yukarı) fakat hepimiz ortak alanların ve manzaranın keyfini aldıktan sonra sahile inme motivasyonumuzu ciddi anlamda kaybettik.

Kabak Koyu 2

Peki Kabak’ta ne yapılır?

Sanırım en temel aktivite gevşemek ve tembellik yapmak ama tembellik deyip de geçmeyin hakkaten öyle. Bunun haricinde cennet Koyu’na tekneyle gitmek iyi bir alternatif olabilir.(kişi başı 50 TL) hepimiz gitmesek de, en azından öyle duyduk. Üşenirim diyorsanız hemen koyun sol tarafında mağara var, yürüyerek ya da yüzerek gidilebiliyor. Hepimiz şöyle bir bakıp döndük desek doğru olacak sanki. Son olarak da birazcık daha emek dolu bir seçenek var: Şelale. Sahilden başlamış olan patikayı devam ettiğinizde yaklaşık 1-1.30 saat sürüyor şelaleye varması.10 dk’lık yürüyüşten sonrasında yol 2’ye ayrılıyor. Biri Likya yolunu takip ederken , öteki alternatif doğrudan vadinin içinde aşama kaydediyor. Daha önce giden tüm arkadaşlar vadiden giden, zor fakat kısa yolu tavsiye etse de, en azından işaretlenmiş olan Likya yolunu izlemek daha kolay geldi bize. Tabela her ne kadar 75 dk gösterse de , yaklaşık 3 km olan yolu 50 dakikada yürüyebildik. Bir tek küçük bir uyarı. Likya yolunu takip ederek ulaştığınız şelale birazcık minyatür kalıyor. Yola devam edip daha büyüklere ulaşmanız gerekiyor. Hepimiz oradayken bir çift o kadar yolu geldikten sonra, minik şelaleden dönmüştü, aman dikkat. Birazcık ilerleyince ortalama 10-15 metreden dökülmeden oluşturduğu bir havuzun buz gibi sularına attık kendimizi ve yürüdüğümüz onca yolun karşılığını almış olduk.

Son olarak ise Kabak’taki en büyük aktivitelerden birinin esasen “Kabak kafası” olduğunu söylemek mümkün. Malum kafa iyi gezmenin adeta özgür olduğu kurtarılmış bir bölge Kabak(bir nevi Christiania), hatta popülaritesinin bir kısmını da buna borçlu bulunduğunu söylersek asılsız söylemiş olmayız. Ayrıca kafaların iyi bulunduğunu gün ortası çalan tekno müzikten ya da insanların mevzuşmalarından anlamamak mümkün değil. Kabak kafası demişken şöyle bir örnek vereyim: Şelaleye çıkarken yiyecek yediğimiz mekanda çalışanlara cennet Koyu’nda parti olacağına dair bir haber geldi.(Bir not: Tahminen ilk müşteriler bizdik) 2-3 saat içinde şelaleden indiğimizde ise mekanın kapatılıp partiye gidilmiş olduğunu görmüş olduk. Öyle kısaca; insanlar, kafalar rahat… aslına bakarsanız Kabak’taki çalışan profili enteresan. Her çalışan sanki biraz alan kişi. Anlaşılan insanlar duracak yer karşılığı falan çalışıyorlar, zira Shambala’da dahil kim çalışan kim alan kişi idrak etmek mümkün değil. Derhal belirteyim bence bu keyifli bir konum.

Fethiye-Gezilecek-Yerleri

Hımm, ayrıca Phsycodelik Köfteci fazlasıyla şahsına münasır bir mekan. Aslına bakarsan önünden geçip de , çalan müziği duyunca sıradan bir köfteci olmadığını anlayacaksınız…

Not: Çevremin baskısıyla Phsycodelik Köfteci ile ilgili ayrıntıları sınırlı tutma kararı aldım.

Sonuçta kah yatarak, kah içerek 3 gün geçirdik Kabak’ta ve çılgıncasına gevşemiş durumdayız. Bence birazcık kafa dinlemek ve gevşemek için çok ideal gelecek bir yer Kabak. Tüm bu güzelliklerine karşın, birkaç yorum yapmaktan kendimi alamıyorum. Köylüler daha yani Kabak’taki yerleşikler, yollarını bulmuşlar ve gelenleri adeta yoluyorlar. Bu konum vadiye inişte 5 dakikalık yol için 5 TL almalarıyla başlıyor, bakkalda bir kutu kolayı 3,5 TL’ye satmalarıyla devam ediyor. Tekne sahipleri de ayrı bir olay. Her neyse neticeta tüm gelir kaynaklarını yaratan kitleyi sen taşra kurnazlığı ile yolmaya devam edersen, yarın bir gün bir market gelip de bakkalının üstüne çöktüğünde sana arka çıkmasını bekleyemezsin hiç kimsenin. Büyük şirketlerin minik esnafı öldürmesi beni de rahatsız etse de, %90’ı taşra kurnazlığından öteye gidemeyen, sürekli müşterisini düdükleyen, kadınlara ve eşcinsellere fırsatını bulduğunda her türlü pisliği yapan esnaf da yapmış olduklarının bedelini ödüyor aslında. Neyse bu kadar yorum yeter.

Ulaşım için KABAK KOYU YOL TARİFİ bağlantısını kullanabilirnsiniz

NOT:yazımız Gezmeden Olmaz ve YoldaOlmak sitelerinden alıntıdır.

Video Kaynağı


Bunları da Sevebilirsiniz;

Yorum bırakın